Eğitimdeki kalitenin düşmesinden, öğretmen açığına, öğretmenlerin özlük haklarından köy okullarının kapatılmasına, okul kantinlerinde satılan sentetik tatlandırıcılardan, öğretmenler arasında yapılan statü ayrımına kadar pek çok soruna değinen CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu sorunların çözüme kavuşabilmesi için köklü düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti.
EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü, Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısında söz alarak bir değerlendirme yaptı.
Okullarda eğitimin kalitesinin giderek düştüğüne dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “Eğitimin içerdiği müfredatın hafifletilmesi, kaliteyi geriletmiştir. Okullarda yeterli bilgiyle donanmadan mezun edilen öğrencilerle başarı daralmaktadır. Yüksek öğrenim mezunlarından 2 milyona yakın işsizin varlığı yanında, mezun olduğu branş dışında çalışanların artışı bunun yansımasıdır” dedi.
ÖĞRETMENLERİN ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ
Öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğinevurgu yapan CHP Milletvekili Gürer, “Kira, ulaşım, ısınma giderlerine gelen zamlar karşısında maaşlar yetersiz kalmaktadır. Sosyal faaliyetler, öğretmenler için hayal olmuştur. Öğretmenimizi mutlu kılacak haklar yaratılmalıdır” diye konuştu.
OKULLAR SAHİPSİZ
Köy okulları ve okulların durumuna da değinen Gürer”Okulların da sorunları artmaktadır. Geçmişte okul bahçeleri park gibi olurken şu anda bakımsız, kuruyan ağaçlar, çimler sahipsiz konumdadır.
Köy okullarını açacağınızı söylüyorsunuz. Köy okullarının çoğunu yıktınız, harap ettiniz. Kaç köy okulunun kapalı olduğunu sorduğumuza dahi cevaplandıramıyorsunuz” diye köy okulları ve okulların durumuna da dikkat çekti
EN AZ 100 BİN ÖĞRETMEN ATAYIN
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ öğretmenler arasındaki kadrolu, sözleşmeli, vekil, ücretli gibi tanımlamalar bitirilmeli ve tüm öğretmenler kadrolu olmalıdır. En az 100 bin öğretmenin ataması sağlanmalı ve sözleşmeli öğretmenlerin sorunları çözülmelidir. Okul öncesi öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilip çalışma saatleri düzenlenmelidir. Bakanlığınıza bağlı halk eğitim ve mesleki eğitim merkezlerinde ek ders ücreti karşılığı olarak herhangi bir statüye sahip olmadan çalışan eğitim emekçilerinin durumları iyileştirilip, statüleri tanımlanmalıdır.”önerisinde bulundu.
PİKTESLİ ÖĞRETMELER NEDEN KADROYA ALINMIYOR
Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklemesi Projesi kapsamında görev yapan, uygulamada 657 koşullarına tabii ücret ve kadroda ise proje elemanı sayılan PIKTES öğretmenlerine kadro hakkı verilmesi gerektiğini belirtti.
DAİMİ İŞÇİLERİ SÜREKLİ İŞÇİ OLSUN
Ömer Fethi Gürer,
Milli Eğitim Bakanlığında her yıl iki ay işsiz bırakılan daimi işçiler, sürekli işçi kadrosuna alınıp on ay işe, iki ay işsiz uygulaması yerine sürekli çalışmaları Bakanlığınız girişimleriyle sağlanmaladır” dedi.
BAZI ÜNİVERSİTELERDE ÖĞRENCİ SAYISI İLE ÖĞRETİM ELEMANI SAYISI EŞİT Mİ?
Kontenjanlarının yarısını bile dolduramayan üniversitelerin olduğuna iddialarına dikkat çeken Gürer, bazı üniversitelerde öğretim elemanı sayısının ise öğrenci sayısına denk olduğuna yönündeki iddiaların gerçek olup olmadığının açıklanmasını istedi. Gürer” Yüksek öğrenimde 2021-2022 öğretim yılında üniversitelerde ön lisans ve lisans program kontenjanlarının doluluk oranı nedir? En çok hangi üniversitede kontenjanlar dolmamıştır? Kontenjanının yarısı dahi doldurulmayan üniversitelerin varlığı doğru mudur? Bazı üniversitelerde öğretim elemanı sayısı, öğrenci sayısına denk olduğu ifade edilmektedir. Neden?
Özellikle yurt dışında öğrenim gören öğrencilerin denklik sorunlarıyla ilgili başvurular almaktayız. Bu bağlamda daha kapsayıcı ve yurt dışı okul öncesi öğrenciyi bilgilendirici çalışmalara ihtiyaç görülmektedir” diye konuştu.
SURİYELİ ÇOCUKLARIN EĞİTİM SORUNU
Suriyeli öğrencilerin durumuna değinen Gürer, Geçtiğimiz yıl Suriyeli okullu öğrenci sayısı 839.735 öğrenci ve 423.956 okullaşmayan öğrencinin bu yıl durumu nedir? Bu çocuklardan kaçı ülkemiz vatandaşı noktasına ermiştir? diye sordu CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer geçmiş yıllarda kanun teklifi verdikleri halde getirilmeyen öğrenci affının seçime yakın bir zamanda getirilmesinin manidar olduğun ima ederek, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e, “Aftan kaç öğrenci yararlandı? Farklı nedenlerle ilişiği kesilenlerden, aftan yaralanmayan kaç öğrenci oldu? Bu verileri de açıklar mısınız?” şeklinde soru yöneltti.
ÇOCUK İŞÇİLER
Çocuk yaşta eğitimden uzak kalarak tarım işçiliğine yönlendirilen çocukların durumuna da değinen Gürer, Çocuk yaşta ekonomik kriz nedeniyle okulsuz kalan çocukların eğitimi için de alanlarda hiçbir çalışma göremiyoruz. Mevzuatı anlatıyorsunuz ancak gerçekte özellikle tarım işçisi çocukların ve küçük yaşta bedenlerine ağır yük yüklenen çocukların eğitimden kopşu karşısında yapılan bir çalışma yalnızca kağıt üzerinde var.”olduğunu söyledi.
STAJ BAHANE…
Öğrencilerin, beceri eğitimi adı altında staj bahanesiyle ucuz işçi olarak çalıştırıldığını belirten Gürer, “ Bu gençlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigortası yaptırılmaktadır. Emekliliğe esas yaşlılık sigortası ise başlatılmamaktadır. Bu haksızlığın giderilmesi için Bakanlığınızın bir girişimi olacak mıdır?” diye sordu.
KANTİNLERDE SENTETİK TATLANDIRICI MI ÜRÜN SATILIYOR MU?
Gürer”Okul kantinlerinde nişasta bazlı şurup, sentetik tatlandırıcı gibi çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri tartışılan ürünlerin satılmasına izin verilmekte midir? Besin alerjisi, obeziteyle mücadele, taklit ve tağşiş ürünler konusunda Bakanlığınızın özel bir denetim çalışması var mıdır? Madde bağımlılığıyla ilgili okullarda tarama yapılmakta mıdır? Bu öğrenciler için psikolojik destek sağlanmakta mıdır? Sorularını da Bakan Özer’e yöneltti.
TÜRGEV ÜNİVERSİTELERDE, REKTÖRLERDEN DAHA ETKİLİ
Üniversitelerde Türkiye Gençlik Vakfının, rektörlerden daha etkili konumda işlevlenmesinin, öğrenciler arasında olduğu kadar bazı iktidara yakın kitle örgütleri tarafındandahi eleştiri konusu olduğuna işaret eden Gürer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir tarafa sınırsız kapı aralanırken farklı görüşe kapıların kapatılması, geçmişte acı dersler de yaşanmış, olumsuzluklara zemin yaratmıştır. Üniversitelerin bu bağlamda ötekileştiren uygulamalardan uzak durmasının doğru olduğunu düşünüyor, bu konuyu da YÖK'ün değerlendirme kapsamına almasını temenni ediyorum.
Bütçeniz hayırlı olsun diyor, eğitim emekçilerini de saygıyla selamlıyor; onların sorunlarının dikkate alınmasını da özellikle önemsiyorum.”