Adem, “Gecenin bir yarısından sabaha kadar vatandaşlar uygun fiyatlı bir kilo et bulmak için Et ve Süt Kurumu mağazaları önünde beklerken, iktidar yetkilileri bu tabloyu görmezden gelmekte, gerçeklerden kopuk açıklamalarla halkla alay etmekte, halkla adeta dalga geçmektedir.” dedi

CHP Genel Başkan Yardımcısı sözlerine şöyle devam etti: Türkiye'de kırmızı et fiyatlarındaki tırmanış hız kesmeden devam ederken, iktidar yetkilileri tarafından yapılan açıklamalar vatandaşın kanına dokunacak cinstedir. Ekonomik krizin derinleştiği, geçim sıkıntısının had safhaya ulaştığı bir dönemde fahiş gıda fiyatlarını önemsizleştiren, halkın feryatlarını küçümseyen bir zihniyet hakimdir. Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı rakamlara göre, ocak ayında dana eti %109,72, kuzu eti ise %129,41 oranında zamlanmıştır. Gıda enflasyonunun çok üzerinde seyreden bu rakamlar karşısında Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın "Az bir şey kırmızı et fiyatlarında bir artış oldu" şeklindeki skandal açıklaması akıllara durgunluk verecek seviyededir.

Kırmızı Et Konseyi'nin raporuna göre son bir yıllık et fiyatlarındaki artış oranı şubat ayında %114,27'lik rekor bir zam yaşanmıştır. Üstelik iktidara yakın çevreler, "Ramazan ayı boyunca et fiyatlarında artış olmayacağı" yalanını söyleyerek halkın umutsuzluğuna umut katmış, ardından bu sözleri bir kez daha çiğnemiştir. İktidarın sanal gerçeklikten beslenen köşesinde bunlar "az bir şey" olarak görülse de ülkenin dört bir yanında dar gelirli vatandaşlar sabahın köründe bir kilo kıyma almak için kuyruklar oluşturmak zorunda kalmaktadır. Emekliler, işsizler, yoksullar için bu kuyruklardaki sırada bekleyiş insanlık onuruna aykırı bir mahcubiyete dönüşmektedir. Ancak iktidar ısrarla gözlerini bu acı manzaraya kapatmakta, çaresizliğe itilen halkın feryatlarını duymazdan gelmektedir.

Hatalı ithalat kararlarına tepki göstermemizde ne denli haklı olduğumuz ortadadır. AKP iktidarı devam ettikçe et fiyatlarında yaşanan artışın yıllarca daha süreceği kesindir." Bu kehanet 31 Mart seçimlerinin de önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Halkın son kez sandığa giderek bu gidişata dur deme, geçim derdine mahkum edilmeye itiraz etme imkanı vardır. "Az bir şey" demek fahiş zamları önemsizleştirmek, halkla alay etmektir. İktidar yetkililerinin bu küçümseyici, aşağılayıcı tutumunun bedelini ödeyecekleri şarttır. Bu liyakatsiz zihniyete hak ettiği dersi vermek vatandaşın en başta gelen görevidir. AKP demek zam demek, zulüm demek" diyerek açıklamasını tamamladı.